NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
504 - (1393) حدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. حدثنا
قرة بن خالد
عن قتادة.
حدثنا أنس بن
مالك. قال: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
"إن
أحدا جبل
يحبنا ونحبه".
{504}
Bize Ubeydullah b. Muaz
rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Kurretû'bnu
Hâlid, Katade'den, rivayet etti. (Demişki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti.
(Dediki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Gerçekten Uhud bizi
seven bir dağdır; biz de onu severiz» buyurdular.
(1393) وحدثنيه
عبيدالله بن
عمر
القواريري.
حدثني حرمي بن
عمارة. حدثنا
قرة عن قتادة،
عن أنس، قال:
نظر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إلى أحد
فقال
"إن
أحدا جبل
يحبنا ونحبه".
{…}
Bu hadîsi bana
Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî de rivayet etti. (Dediki): Bana Haremi, b. Umara
rivayet etti. (dediki),; Bize Kurre Katade'den, o da Enes'den naklen rivayet
eyledi. Enes şöyle demiş :.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve,Sellem) Uhud'a bakarak :
«Şüphesiz ki Uhud bizi
seven bir dağdır; biz de onu severiz», buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri, «Meğazi»,
«Cihad», «Hac», «Ehadîsul Enbiya» ve «iti'sam» bahislerinde, Tirmizî «Menâkib»
de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.
Buhari'nin rivayetine
göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu Hayber gazasından dönerken
Uhud dağını görünce söylemiştir. Kirmâni'ye göre Uhud dağının sevmesinden murâd
orada yaşayanların yâni Medîneliler'in sevmeğidir. Maamâfih sevgiyi hakikaten
Uhud dağına isnad etmek de caizdir. Çünkü Allah Teâlâ her şeye kadirdir. Dağ'da
Resul-i Zî şân'ına. sevgi halk edebilir.
Hattâbî ise sevgi ve
nefret gibi şeylerin dağ'a hakikat olarak değil, ancak orada yaşayanlardan
kinaye olmak üzere isnâd. edilebileceğine kail olmuş ve hadîsten murâd Ensârı
kirâm'ı medhû senâ olduğunu bildirmiştir. Bu takdirde hadîs mahalli zikir hâili
murâd kabilinden mecaz-! mürsel olmuş olur.
Nevevî'ye göre sahih
olan mânâ Uhud dağının Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizi
sevmesidır. Çünkü Allah Teâlâ ona idrak ve temyiz halk etmiştir.
«Vâdi'l Kura' Medine
ile Şam arasında bulunan bir vadidir. Medine'nin mülhakatındandır. Buna Vâdi'l
Kura yâni köyler vadisi denilmesi vaktiyle baştan başa köylerle dolu bulunduğu
içindir. Fakat bugün bunların hepsi harab olmuştur. Vadiden akan bütün sular
boş yere zayi olup gitmektedir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu
vâdîyi Hayber'den dönüşte feth etmişti.»